Türkiye’ye kar yağmıyor: Birçok kayak merkezi açılamıyor, kış sporcuları yarışamıyor
Türkiye son yılların en sıcak ve en kurak kış mevsimini yaşıyor. Artık yurdun pek çok bölgesine kış gelmedi, uzun süredir yağmur ve kar yağışı yok, barajlardaki su doluluk oranları sinyal veriyor ve kuraklık riski yeniden fiyatlanıyor. Ayrıca kar yağışına bağımlı olan kış turizmi merkezleri şu anda dönemlerine başlayamıyor ve kış sporcuları bazen yarışamıyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün (MGM) iklim verilerine baktığımızda 2022 Aralık ayı hava sıcaklığının uzun vadeli maliyetlerle kıyaslandığında ülkenin her ilinde ortalamanın üzerinde olduğunu görüyoruz.
Aynı şekilde yağış durumunda da yedi il dışında ülke genelinde fiyatlar ortalamanın altında seyrediyor.
MGM verilerine göre 1970 yılından bu yana yıllık ortalama karla kaplı gün sayısında istikrarlı bir düşüş görüyoruz.
Aralık 2022’de sadece 16 ilde ortalamanın oldukça altında kar yağışı var.
Neden böyle bir değişiklik oluyor?
Uzmanlar, iklimdeki bu değişikliği iki farklı faktöre bağlıyor. Birincisi Türkiye’nin yanı sıra tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ısınma ve iklim krizi, ikincisi ise La Nina hava olayı.
La Nina, El Nino-Güney Salınımı sistemi adı verilen bir iklim olayının bir parçasıdır.
El Nino ve La Nina olmak üzere iki aşırı hava koşuluna sahiptir.
Her ikisi de dünya çapında değerli bir şekilde değişen hava durumu modellerini oluşturuyor.
Son birkaç yıldır dünya, genel olarak sıcaklıkları düşüren ve Kanada ve Avustralya’ya şiddetli yağmurlar getiren La Nina dönemlerinden geçiyor.
La Niña sırasında kuvvetli rüzgarlar, Pasifik Okyanusu’ndaki ılık yüzey suyunu Güney Amerika’dan Endonezya’ya taşır ve burada daha soğuk, daha derin yüzey suyuyla değiştirilir.
Bu, dünyanın çeşitli yerlerinde değerli hava değişikliklerini beraberinde getiriyor.
Bazı bilim adamları, La Nina gibi hava olaylarının iklim krizi tarafından şiddetlendirildiğine inanıyor.
Daha önce BBC Türkçe’ye konuşan İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Deniz Demirhan’ın aktardığına göre La Niña döneminde Türkiye’de yağışlar azalıyor ve kurak bir döneme giriliyor.
Kayak merkezleri dönemlerine başlayamıyor
Birçok ülkeden turist çeken Türkiye’deki kış sporları turizm merkezleri, yüksek sıcaklıklardan ve kar yağışının azalma eğiliminden önemli ölçüde etkileniyor.
Normalde Aralık ayında başlayan ve Mart ayına kadar devam eden sezonda birçok kayak merkezi karın açılmasını bekliyor.
Bazı merkezler suni kar kullanarak işlemeye çalışsa da hem su kullanım oranı hem de elektrik maliyeti çok yüksek.
Ayrıca suyu çok küçük partiküllere dönüştürüp ardından soğuk hava üfleyerek bu partikülleri dondurarak çalışan yapay kar makineleri, hava sıcaklığı 0 derecenin altına düşmediği için birçok noktada kullanılamıyor.
MGM verilerine bakıldığında, Ağrı ve Erzurum gibi olağan tabanlarda kar yağışının yoğun olduğu bölgelerde kar kalınlığının Aralık 2022’de maksimum 1 santimetreye ulaştığı kaydediliyor.
Türkiye’de en fazla kar yağışı alan Hakkari ve Bitlis’te kar kalınlığının maksimum 2 santimetreye ulaştığı belirlendi.
Bursa, Kocaeli ve Bolu gibi kayak merkezlerinin bölge turizmi açısından değerli olduğu diğer bazı illerde ise yağış kaydedilmediği bildirildi.
“İklim değişikliği yaşıyoruz, gelecekte buna göre planlama yapmak gerekecek”
BBC TürkçeGörüşülen kayak merkezlerinin tamamı, sezon dışı hava koşullarından olumsuz etkilendiklerini belirterek, ilk kez bu kadar şiddetli bir kış yaşadıklarını söylediler.
Kartalkaya Kayak Merkezi’nden Kenan Alagöz, ocak ayında normal şartlarda yüzde 95 doluluk için hazırlıklar yapıldığını ancak şu anda yüzde 35-40 kapasite ile çalıştıklarını belirtiyor.
Alagöz, “Normalde 16 Aralık’ta açıyoruz ama bu tarihi önce 23’üne, ardından 29’una aldık. Önceleri kayaksız açtık, sonra acemi olarak üç pist açabildik ama bu bizim için çok zor bir süreç” diyor.
Yapay kar kullanımı için gerekli olan -4 ila -6 derecelik hava sıcaklığını yakalayamadıklarını paylaşan Alagöz, “İklim değişikliği yaşıyoruz, bunu dünyada görüyoruz. Bundan sonrasını buna göre planlamak gerekecek” dedi.
Kartepe Kayak Merkezi ise en geç kasım ayında normal şartlarda sezonu açtıklarını ancak bu yıl kar yağışı olmadığı için açamadıklarını belirterek, kayak merkezi için böyle bir şey yaşandığını belirtiyor. İlk kez.
Döneme başlayamayanların arasında şimdi Uludağ Kayak Merkezi de bulunuyor.
BBC Türkçe’nin röportaj yaptığı kayak merkezlerinin ortasında en hareketli dönemini geçiren Erciyes Kayak Merkezi.
Türkiye’nin en gelişmiş suni kar üretim sistemlerinden birine sahip olan Erciyes tesisinin biraz gecikmeli olarak açıldığını ve yüzde 50 kapasite ile çalıştığını paylaşıyor.
Kayseri Erciyes AŞ Yönetim Kurulu Lideri Dr. Murat Cahid Cıngı, “Ciddi bir kuraklık var. Erciyes’te toplam 41 pist bulunuyor. Bugüne kadar en az 36-37 pist açmak zorunda kaldık ama sadece 17 pist hizmette. En üst noktalarda pistlerimizi açamadık. Hem rüzgar faktörü var hem de bazı yerlerde kar üretme imkanımız yok” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Bu bize personel, enerji ve iş yükü açısından ciddi bir maliyet getirdi. Son 1,5 ayda toplamda 502 bin metreküp kar ürettik. Normalde sadece Aralık ayında, sezon başında suni kar kullanırdık ama şu anda birçok insan kar üretmek için sabaha kadar bütün gece çalışıyor.”
“Dağlarda kar yok”
Kış iklimindeki değişimden etkilenenler arasında kış sporları yapan sporcular da bulunmaktadır.
BBC’den Türkçe’yeToplantıda konuşan dağ kayakçısı ve Uluslararası Dağ Kayağı Federasyonu (ISMF) Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Aytekin Sanaan, Doğu Anadolu dağlarında 2700 metrenin altında kayak yapılabilen rastgele bir nokta olmadığını ve özellikle dağ kayağının etkilendiğini paylaşıyor.
Geçtiğimiz hafta sonu Rize’de düzenlenen Yıldızlar ve Büyükler Dağ Kayağı Türkiye Şampiyonası’nda kar örtüsünü değerlendiren Sanan, “Geçen yıl 126 santimetre civarında olan kar, bu yıl 54 santimetreye kadar düştü” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Neredeyse tüm kayak merkezleri kar eksikliğini suni karla kapatmaya çalışıyor. Ancak suni kar üretmek için suya ihtiyacınız var ve kurak mevsimde yeterli yağmur yok ve su rezervleri dolu değil, bu nedenle sürdürülebilir bir yöntem değil. Bu, dağ kayağı sporuna çok ciddi bir darbe oldu.”
Hava koşullarının bu şekilde devam etmesi halinde yarışların etkileneceğini söyleyen Dr. Sporcuların antrenman yapabilmek için dağlarda daha yükseğe tırmanmak zorunda kaldıklarını, geçen yıl 1700 metrede kayak yapabildiklerini bu yıl 2700 metreye tırmanmak zorunda kaldıklarını belirtiyor.
ISMF’nin Birleşmiş Milletler İklim Eylemi için SporHarekete katılmak için başvurduğunu paylaşan Sanan, küresel ısınmayı önlemek için spor birliği oluşturmaya çalıştıklarını anlatıyor.
Sanatan, “Küresel ısınmaya karşı ne gibi önlemler alabiliriz değerlendireceğiz.
İklim değişikliği bu şekilde devam ederse spor alanında en zararlısı kış sporları olacaktır. Maliyetler yükselecek, uygulama mümkün olmayacak ve biz bunu engellemeye çalışıyoruz” diyor.